Gelibolu

Bu hafta sonumuza cuma akşamı yazlığa giderek başladık.Kayınvaldemler ara ara gidip gelselerde, mayıs ayından beri oradalar ..Bizse düğünlerden fırsat bulup ancak gidebildik..Özlemişim oraların kokusunu:))Gece bahçede biraz oturalım dedim ama temiz hava çarptığından mıdır nedir, gece hiç oturamıyorum hemen uyuyorum orda..Sabah mutlu mutlu uyandım .Hemen bahçeye baktım , domateslere ,biberlere olmuşlar mı diye..Biberler olmuş ama domatesler henüz kızarmamıştı..Üzümlerde şarap olma yolunda büyümeye başlamışlar :))Birazda taze fasulyeler olmuş..Bu sene ekim aşamasında hiç bulunamasamda, sabırsızlıkla bekliyorum büyümelerini..

Sonra hazırlanıp ,eşimle Geliboluya doğru yeniden çıktık yola..Kuzenimizin yazlığı var orda ve hazır oda eşiyle birlikte izindeyken yanlarına gidelim dedik..

Ara ara yol bakım çalışmalarından dolayı tek şeride düşsede yollar ,Allahtan çok kalabalık değildide rahatça gittik..Yazın yapılan şu yol çalışmalarına birtürlü anlam veremiyorum..Malkara, Keşan derken deniz yeniden göründü (ege denizi)ne güzel bir mavi..denizin o uçsuz bucaksız mavisi beni hep heyecanlandırır farklı bir huzur verir..

Kuzenimin yazlığına vardığımızda ,evin önünde bizi dünya tatlısı Rocky karşıladı..Çok sevimli, çok uysal daha ne diyim mıncıkla mıncıkla dur :))Karnımız aç olduğundan ,bizi çarşıda döneriyle meşhur bir esnaf lokantasına götürdüler..Ama giderken yolumuzun üzerinde Gelibolu mevlevihanesi vardı ..Yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip ve yakın zamana kadarda faliyet gösteren mevlevihaneyi ziyaret etmeden geçemedik tabi..

Sonra çarşıya indik ve dönerci dükkanında insanların döner için kuyrukta olduklarını gördük:))Bizde nasibimizi 5-6 dk bekleyerek aldık:))Küçük bir dükkan olduğu için insanlar sırayla oturup yemek yiyebiliyorlar..Çok beklemesekte, beklediğimize değdi diyebilirim ..Etindenmidir ,sosundanmıdır bilmem ama bizim istanbulda yediğimiz dönerlerle uzaktan yakından alakası yok..Sizinde yolunuz Geliboluya düşerse bu dönerciye uğramadan gitmeyin derim..

Karnımızı doyurduktan sonra sahilde olan cafelerden birinde de çayımızı içip ,başladık dolaşmaya ..İlk önce Fener meydanına çıktık  ..Fener parkının muhteşem manzarasını gördükten sonra aynı manzaraya sahip olan,osmanlının denizcilerinin sefere çıkmadan önce namaz kıldıkları Azepler Namazgahını gördük..İlk açık hava camisiymiş..

Daha sonra Bayraklı baba türbesini ziyaret ettik..Bayraklarımızı bağladık ,dualarımızı ettik..Allahım kabul eder inşallahh..Sonrada doğruca denize ..Genelde rüzgarlı havası ve dalgalı denizi olan gelibolu yine dalgalıydı ..Geçte gittiğimizden boş şemsiye yoktu diye, güneşin o sıcağında kalmak pek istemedik ve limandaki Gelibolu Balık Restoranına gittik..

Mis gibi deniz kokusu ,püfür püfür esen rüzgar, patates ,karides ve bira eşliğinde muhabbetimize, keyfimize diyecek yoktu:))Sonra akşam nargileye çıkarız diye, eve gidip biraz dinlendik...Ben hariç herkes nargile içti..Rüzgarla gelen akşam serinliğinde üşüdüğümden, ben yeşil çayımı yudumladım...2.günkü planımızıda yaparak günümüzü sonlandırdık..gezimizin devamı bir sonraki postumda:))